Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Büyücü - John Fowles

Beni çok etkileyen kitaplar sorulsa, hiç tereddüt etmeden başta J.Fowles’ın Büyücü’sünü söylerdim. İyi bulduğum, tat aldığım bir kitaba rastlamak bir bakıma lanetim de oluyor. Sonraki kitaplar yavan kalıyor. Sevgilisinden yeni ayrılmış aşık gibi, diğer kitaplara ısınmakta zorlanıyorum. Zamanla bu hissiyat geçiyor. Lanetin ikinci kısmı ise kendi yazarlığımın fukaralığını göstermesi. Kitaba ulaşmanın farklı yolları vardır. Arkadaş tavsiyesi, kitap tanıtımı yapan yayınlar sayesinde olabileceği gibi işin şansa bırakıldığı durumlar da oluyor. Okunan bir kitap, diğer kitaplara ulaşmayı sağlar bazen. Büyücü’yle beni kesiştiren sebebi, o zamanlar sebebiyle ilgilenmediğim için, hatırlamıyorum. Yazdığım tarihe bakılırsa 30 Nisan 2007’de elime geçmiş ve muhtemelen Mayısın ilk günlerinde okumuşum. Bazı kitaplar daha ilk satırından itibaren kendine çeker okuyanı. En azından başlangıçta kusur görmemek, kitabın sonunun kolay geleceğinin işaretidir. Büyücü’ye başladığımda tökezlemeden ilerleyebild

Imany - The Shape of a Broken Heart

The Shape of a Broken Heart, gerçek adı Nadia Mladjao olan Imany’nin 2011 yılında çıkan tek albümü. Imany, Haziran ayında İstanbul’da bir konser vermişti. Mankenlikten müzisyenliğe geçmiş biri. Belli bir müzik stili oluşturmayı amaçlamadığı, albümünden de anlaşılıyor. Liriklere bakınca basit ve bol tekrarlı olduğunu görüyoruz. Canlı enstrümanlarla oluşturulan altyapıların hakkını vermekle birlikte, müziğinde de bir karmaşıklık sezilmiyor. “Hazmı kolay” bir çalışma diyebiliriz. Çekiciliği daha çok, derin iniş çıkışlardan uzak, müzikle tam uyum sağlayan o güzel seste buluyorum. Tarzında, Nina Simone ve Tracy Chapman etkisini görmek hiç zor değil. Baştan sonra bir albüm dinlemenin keyfini yaşamak istiyorsanız, The Shape of a Broken Heart’a kulak verin derim.

Temmuzun Kulak Misafiri

— Bakalım büyüyünce de aynı fikirde olacak mısın? — Evet olacağım. * * * — Aşkta kazanan, güçlü olandır. — Güç nedir? — Bilemem, ne anlıyorsan o. Daha mukaddimeye şerh düşersem, o kitabın vay haline. * * * — Açıl susam açıl. — Makamıyla söylersen işe yarar. * * * — Sistem ciddi bir hatadan kurtarıldı. — Yok bi’şey yok, çekil! * * * — Dinlerken sıkılan okurken sıkılmayabilir. — Çok uzun olmayacak, kısa kısa... Filme bile dönüşebilirler. 1 dakikalık, 15 saniyelik, hatta 5 saniyelik. — Seni prodüktör yapacağım, sinekten film çıkarıyorsun * * * — Sen hayatta en çok neyi merak edersin? — Ölümü herhalde. * * * — Ya bi' arkadaş... — Rica ederim, hepimiz bi' arkadaşız. * * * — İki dakika. — Hep de zaten öyle kaçırırlar. * * * — Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz. — Baklavasını bile yaparlar. * * * — Tamam da bizim kendimizi dondurmak gibi bir şansımız yok. — Var. Paran varsa dondurursun. — Paramız yok. — Her neyse. B

Zor - Kolay

Konuk Yazar: Jülide Simsoy Göğüş Zor olan anlatamamak, Sözcükleri boncuk gibi Dizersiniz yan yana, Renk renk anlatımlarla... Beklersiniz... Kapı duvar... Dönüp gitmek kolay da... Zor olanı seçmek gerek, Hırçın ve inatçı zamanlar da... Bir de soluk almadan Yaşanmışlıklarınız varsa Taze şiirler gibi... Tüm saliselere yüklediğiniz Anlaşılamayan... Zor olan anlatamamak Dar zamanlarda... Kış bahçelerinde Tek kale maç yaparsınız... Eh yandığnızın resmidir O zaman da... 20.11.2011 / İstanbul

Köpek

Bir gece yattım yalnızlıkla Bir de köpek var, Genç Yatağın ucuna kıvrılmış Bir dostumdan emanet Sabah oldu gözlerime inanmadım Nasılsa insan oluvermiş Güzeller güzeli bir genç Şaşkınlıktan donakaldım Olur iş değil ya olmuş işte Kaşlar kemerli, boyun ipince İnsan olana böyle hediye Bu kadar güzel beden verilmemiş Ben uyandığımda o daha uyumakta Çırılçıplak bir esmer güzeli Açtı gözlerini sonra aman Kehribar gözler bana bakıyor İnsana bu kadar yakışmaz Daha farkında değil olanların Var bir yanlışlık, benim kadar şaşkın Yattığı yerden doğruldu Eskiden ayak, ellerine bakıyor Tuttum omuzlarından doğrulttum Sordum; şimdi ne oldun biliyor musun Anlamaz gözlerle baktı bana Benden beter şaşkın Tutmasan düşecekti Kalktığım yatağa oturttum Kaldırdı ellerini yüz hizasına Bir onlara baktı bir bana Dedim, galiba insan oldun Söktüm banyodaki aynayı Gör dedim kendini Gördüğün yüz en güzeli ve seninki Havlar gibi kısacık bir çığlık atıverdi Aynadaki aksine dokundu Esk

güncellenmiş insana

kuyunun dibinden bakıyorsun bu benim göğüm diyorsun benim dünyam çember değilmiş de kareymiş ne bilmek istiyorsan bir el hareketi kadar yakınmış haydi tıkla, haydi beğen paylaş, kopyala, yapıştır farenle saldır dur spotlar altında yürüyen karanlığın ordusuna kemiğe saplanmış bıçak bu gayretinle zor çıkar medeniyet dediğin tek gözle bakan canavar