Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Uyku Tutmaz Animasyon

Tutmaz, 2. Sayı (Zorla Tutmaz)

Tutmaz, 3d grafik fanzin/bültendir. Okunacak Nesne'nin ikinci nesil ürünüdür. Görsel ağırlıklıdır. Okuyun, beğenin, paylaşın... Ya da ne halt ederseniz edin.   pdf olarak indirin  

Uyduruklarla Savaş (Vol. 4) Getir Götürcü Montesquieu

Montesquieu, kitap bilmez paylaşım otomatlarına göre şöyle demiş:   "Bir ülkede yalakalığın getirisi, dürüstlüğün getirisinden daha fazla ise, o ülke batar..."   Bir kitapta böyle bir cümle görürseniz, okumayı sürdürür müsünüz? Ben sürdürmem. "Getiri"nin karşılığı "kâr"dır, ekonomik bir değeri anlatır. Yalakalık ve dürüstlük ekonomik değerler olmadıkları için getirileri ölçülemez ve karşılaştırılamaz. Buram buram 21. yüzyıl uyduruğu kokan bu cümleyi fazla didikleme gereği yok.   "Yalakalık"ın Fransızcası ne acaba?   Montesquieu'nün "De L'esprit Des Lois" ( Kanunların Ruhu Üzerine ) isimli kitabında "flatterie" sözcüğü geçiyor. Türkçeye "dalkavukluk" olarak çevrilmiş, "yağcılık" diye de çevirebiliriz.   "Yalaka" kökeni ve nasıl türediği belirsiz argo bir sözcük. Ciddiyetsiz , sırnaşık , zevzek karşılıkları var. "Dalkavuk" karşılığını bulması daha da yenidir. Günümüz Türkçesind

Ben Sordum Yapay Zeka Yanıtladı

  "Kimsenin bakmadığı yerdeyim" diyen biri neden yakınıyordur?     > Bu sorunun yanıtı, kişinin düşüncelerine ve duygularına göre değişebilir. Ancak genel olarak bakıldığında, "kimsenin bakmadığı yerdeyim" ifadesi kişinin dış dünya ile olan iletişiminde yalnızlık duygusu yaşadığını ifade eder. Bu kişi, dış dünyada kendisine ilgi gösterilmediğini ve kendisini yalnız hissettiğini ifade etmektedir. Yalnızlık, insanların dış dünya ile olan iletişimlerinde yaşadıkları bir duygudur ve bazı insanlar için çok zor bir duygu olabilir. Bu nedenle, bu kişi yalnızlık duygusunu dile getirir ve bu duygu ile baş etmeye çalışır.     "Sorulmayanı söyleme, söylenmeyeni sorma" sözünden sonra geriye konuşacak ne kalır?   > "Sorulmayanı söyleme, söylenmeyeni sorma" sözü, bir insanın nasıl konuşması gerektiğini öğütler. Bu söz, insanların konuşurken dikkatli olmalarını ve kendilerini ve başkalarını incitmeyecek şekilde konuşmalarını önerir. Bu söz, insanların kon

Uyduruklarla Savaş (Vol. 2) Ahlakın estetik standartları mı varmış?

Friedrich Nietzsche, sözde şöyle buyurmuş: "Bir hamamböceği öldürürsen kahramansın, bir kelebeği öldürürsen şeytansın. Ahlakın estetik standartları vardır." Bu sözden, daha doğrusu uyduruktan yola çıkarak, pek çok yazı yazılmış, podcast bile yapılmış. Anlaşılan günümüzde delinin kuyuya attığı taşı çıkarmaya çalışan da kalmamış. Herkes o taşın baştan beri orada olduğu konusunda hemfikir ve tezler buna göre yazılıyor. Gür bıyıklı filozofumuz gerçekten bu sözü söylemiş mi, bakalım: Bilgiye erişmek bugün, geçmişle karşılaştırdığımızda çok kolay. Buna karşın istenmeyen yerlerde çıkan kıllar gibi her yerden uyduruk fışkırıyor. Uyduruk, hiçbir kaynağa dayanmadan, özellikle sosyal ağlarda paylaşılan sözcük öbekleridir. Uyduruk, yapay zekanın ürettiği resimler gibi, ilk bakışta güzel ve doğru gelebilir. Üzerinde biraz düşününce kuşkularınız artar. Öyleyse bu uydurukları paylaşanların paylaştıkları üzerinde hiç düşünmediklerini iddia edebiliriz. Günümüzün çok kullanılan sözcüğü “alg

Uyduruklarla Savaş (Vol. 1) Karı - Koca ne demek oluyor?

İddia: "Neden erkeğe koca, kadına karı denir bilir misiniz?Ayakkabının, terliğin, çorabın, arabaya koşulan atların eşi olur. İnsanın eşi olmaz. Belki bir ömür eşlik ediyor diye, sevgiliye eş deniyor olabilir... Oysa Koca denmeli... Çünkü koca, bilge demektir. Koca demek dağ demektir. Dağ ne kadar yüce olursa olsun, üstünde kar olmayan dağ eksik demektir. Dağların yücesine kar yağar diye, kadın da kar gibi, pak ve masum, örtmeli bir ömür boyu, süsü olmalı o yüce dağın... Yani bir erkek, bir hanıma, evlenme isteğini ilettiğinde, ona; ben koca bir dağım, sen de karım ol diyerek, ona baş tacım ol demek istiyor ne güzel değil mi..." Ne güzel değil mi? Değil! Çok romantik ama ne yazık ki tümüyle uydurma. "Koca" sözcüğü "bilge" karşılığını sonradan kazanmış olmalı. "Çok büyük", "iri" anlamlarına geldiği gibi insandan söz edildiğinde "yaşlı", "ihtiyar" karşılıklarını buluyor. Erkeğe koca denmesinde, "yaşına göre dav

Tutmaz, 1. Sayı (Kalem Tutmaz)

kalem TUTMAZ

 

Tutmaz

Yepyeni bir ürün için hazırlıklarımız sürüyor. Okunacak Nesne grubu çatısı altında hazırlayacağımız derginin adı TUTMAZ . Umurunuzda olsun olmasın, tutsun tutmasın üretmeye devam edeceğiz.  

Gamlı Felsefe - Mücevher Dikinesoy

Yine aylar geçmiş Okunacak Nesne çıkmamış. Arkadaşlar “kapandınız mı” diye soruyorlar. “Yok” diyorum, “bizim açılmak kapanmak gibi bir derdimiz yok”. Nesne’yi okunabilir duruma getiren arkadaşımız sağlığı yerinde olduğu sürece yazarımızı bulur, yazıları toplar çıkarız. Çevremdekiler, dilimden kurtulmak için, eksik olmasınlar okuyorlar ama yeter mi? Naci’nin bir sözü var: “Marifet iltifata tâbidir, müşterisiz meta zâyidir.” Biz de burada bir dergicik hazırlıyorsak okunsun diyedir. Sizin anlayacağınız sevgili gözbebeğim bir avuç okuyucum, bizim için yazarsızlık değil okursuzluk dert. Dergi hazırlayabilen bir arkadaşımız var ama ne yazık ki pazarlamada mahir kimsemiz yok. Kendi kendime sorup duruyorum, yoksa okuma eyleminin çağı geçti mi? Yazıya başlamamdan iki gün önce, kendisiyle tanışıklığımız Sert Ünsüz’ün yaşı kadar olan, sevgili editörümüz Eflatun’a “artık şu nesneyi çıkaralım” dedim. Temasını bile unutmuşum, “aşk” olduğunu hatırlattı. Temayı hatırlayınca kalem oynatmakta neden is

öğret menim

el kadar bebelerdik sigara kokan hasta ellerde un ufak edildik tekme tokat çarpım tablosu fil suresi güzel yazı nasıl adam etmekse aşağılayarak eze eze kutsalmış aman aman tapacak değilim maaş için öğretene doldur daha yer var alacağım bitmez bu açlığa hoca dayanmaz korkunç ellerde eti senin kemiği benim kırk çarpı bilmem kaç köleyim okut > öğret > ve nihayet ½ ÇS, Yük

Çağlar Simsoy - Virgülsüz

pdf biçimini indir epub biçimini indir online oku

Yük 4k Animasyon