Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kaçarış

Sabahlar yeniler Yeniden kaçabilelim diye Gidebileceğimiz yola durmuş Telaşsız bakıyor zaman Biraz da mütebessim Hem gülüyor halimize Hem de acıyor Hiç acelesi yok Nasılsa yetişecek, biliyor

Haziranın Konuşma Çizgisi

— Küs müyüz? — Hayır. Arkadaş olamayacağımızı anlamış durumdayız. * * * — Bilmemne bilmemne semptomlarının bilmemnereye bilmemnemesinden… (Bir sürü teknik terim…) değil mi? — Hayır hanımefendi, bildiğiniz deli. * * * — Ben bu müziği dinlemek yerine küçücük bir ekmek parçası olmayı çok isterdim. (Çağrı II.) * * * — Bunu nasıl yaparsın! — Kimse mükemmel değildir. — Anasını satayım, herkeste de aynı kusur mu olur? * * * — Sırtımın şu üst kısımları ağrıyor. — Bu içtiğindendir. — Bu kadar çabuk mu? — Ne kadar çabuk mu? * * * — Çıkar dilinin altındakini. — Yok, çekinmem, olsa... Bilirsin zaten. — Benim bildiğim nedir? Yok değil mi esirgediğin birkaç söz. — Bilmiyorum. — Bilseydin bilirdim. * * * — Nerelere gittin yine Deli Gonca? — Kim bilir. Dalmışım öyle. — Haylice dalmışsın, sünger çıkar artık — E, bizi de o derinlerden çokça çıkardılar.

Perde

Bıraktınız mı yine ona kaçarım Koynundan kazırsınız bırakmam Kendimden sıkıldığımda Başkalarını anlatmalı Başkaları bende saklı Anlattıkça perdeye Görüntüler belirecek Kendini zeki sananlar Arkasını merak edecek

Aşka Yüzü Dönünce

Baksana gözümün bebeği Aşk dediğimde adı beyan Görüyor musun sözlerimde Deliyi, şiddeti ve öfkeyi Seninle dilim uzadı Dört duvarda bileğim kesik Anda akan kanla yazdım O yüzden kalemim saldırgan Sen ki beni en çok tanıyan Her baktığında değişen ben Kim görmüş kanatlarımı Omuzlarımda yükselen Aklım uçuyor sana doğru İçimde bunaltıcı yaz sıcağı Sözcüklerim tükendiğinde Yine yolculuklara devam Galiba kimse görmüyor Dönemeyeceğimi bir gün Dönemeyeceğim sana Tüm gücünle bana koşsan