Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sümbülzade Vehbi'nin Sahte Şiiri

Sümbülzade Vehbi, 18.yüzyılda yaşamış bir şahsiyet. Tevatür odur ki bir gün padişahın huzuruna çağırılır. Hiç işi gücü olmayan, durduk yere kaşıntısı tutan padişah kendisine "bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin" der. İşte bu buyruğun ardından, tamamını yayımlamakta hicap duyup, bir beyitiyle yetindiğim şiir ortaya çıkar. " Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana, Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can. " Bahsi geçen şiir, muhtemelen 20. yüzyıl eseridir. Hemen hemen her namlı müteveffa şairin mezarında fır dönmesine sebep olabilecek böylesi "fake" şiirler mevcuttur. Örneğin; Neyzen Tevfik'e mal'edilen "Ne Ararsın Tanrı ile Aramda" gibi. Söz konusu şahsiyetin III.Selim'e sunduğu bir dîvan vardır. Fakat bu divanın, internet sitelerinde dolaşan ve pornografik öğeler taşıyan şiiri kapsadığına dair elimizde hiçbir delil yoktur. Üstelik edebiyat merak

Mete Özgencil - Olmalı

“ İstanbul’dan bir isyandan İzler giydim her yanım kan revan Falan filan İştahla istedim ne var ne yok Ne az ne çok Kaybetmeyi servet sanarak ” (Geçiniz Gidiniz) Mete Özgencil , Türk müziğine önemli katkılarda bulunmuş bir isim. Birçok şarkıda, şarkı sözünde ve klipte adını görmek mümkün. Gökhan Kırdar, Nükhet Duru, Candan Erçetin, Umay Umay, Nilüfer, Tarkan, Hande Yener, Nazan Öncel çalıştığı isimlerden bazıları. Albümünün çıkış yılı 2001. Tarihini tam olarak kestiremesem de albümle tanışmam muhtemelen o yıla rastlıyordur. Televizyonda, gecenin geç bir saatinde albümle aynı ismi taşıyan klipe rastladığımda, çok etkilendiğimi hatırlıyorum. En kısa sürede albümü edinmiştim. Aradan geçen bunca zamana rağmen hâlâ dinleyebildiğime göre, şarap tadında demekte sakınca yok. Albümdeki tüm parçaların söz ve müziği Mete Özgencil’e ait. Elektronik altyapılar, dönemin müzik anlayışını yansıtıyor. Şarkı sözleri için aynısını söyleyemiyorum, zamanının bir adım ötesine geçebilmişler.

Soytarı'nın Yarım Tiradı

görüyorum bana göstermediğini gösterdiğinden fazlasını çok daha fazlasını adın neymiş, kim koymuş ne zaman koymuş da sen doğmuşsun hiç ilgilenmiyorum ayrıntıya boğmaya çalışman hiçbir işe yaramıyor görüyorum sakladığını görüyorum kendi ruhuma bakıyorum onda gördüklerimi başkalarında arıyorum test ediyorum bin türlü işlem saf olana bakıyorum saklanamayacak olanı görüyorum karanlık yüzünü görüyorum yer çekiminden başladım trigonometri, geometri hele bir pi sayısı var ki sonsuzluğun abidesi sanki başımın üstünde bütün ihtişamıyla kalkmış bir ……………….. ……………….. (sansür kurulu buyurdu: 'adı geçen sitede, gençlerin ve çocukların bedensel ve zihinsel gelişimini vıdı vıdı, ıvır zıvır, bok püsür..’ diye devam eden ihtar… o yüzden törpüledim kalemimin, sivriliğini aldım şiirimin son bölümünü flu’laştırdım. sansür bayılır hayal gücüne ister ki boşlukları bildiğiniz gibi doldurun doğruysa eğer bu niyet, ellerini öpmeli çünkü zat-ı âliniz bir vak

Ateş

Konuk Yazar : II. Çağrı Ben olsam ateşin içinde Beş yüz yılın geirisinde Kitabım yanıyor ışıl ışıl Beş yüz yılın ardından Yirmi beş yıl geçti.

Üçlükler II

Unutma dediler Yaz dediler Unuttum bile * * * Uyanıp da annene koşmak Var mı bir karşılığı Alabilecek var mı o ânı? * * * Ne yapalım Kimi yazmışsa kalem O çıkıyor karşımıza * * * Selamlaşma şeklini beğenmedim Şakalaşmanı beğenmedim Manyaklık bendeki, takılıp kalıverdim * * * Gitti mi o dilenci yüzün ışığı Bilemezsin neler yaparım İnsan olduğumu unutmadım * * * Dayım, “en azından yaşıyoruz” derdi İçime işlerdi, isyan ederdim Bu işin azı çoğu olur mu be dayı! * * * Sen diyorsun “sevmiyorum” Ben ne diyorum peki “Umursamıyorum” * * * Yorulup düştüğünde Misafirliğin başlasın Üç günü de geçmesin

Kararsız Evren

Bambaşka bir heyecanı yaşadık bu yaz. Giriştiğimiz işin cahiliydik. Eğlenmeyi ihmal etmeden ciddiyetle sürdürdük. Sonuçlandırabilmemiz sevindiricidir. Kararsız evrende, biraz olsun kararlılık göstermemiz gerekiyor. Düşler, fikirler ancak o zaman eşya ile bütünleşebiliyor. Yolculuk için küçük bir adım. Varmak için değil sadece, yolculuğun tadı için.