Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Temmuzun Konuşma Çizgisi

— Anlamak başka, olmak başkadır. — Nasıl yani? — Olduğunda, anlarsın. * * * — Neden çöp kutusunu sağ alt köşeye koydun? — Çöp kokuyor diye, diğerlerinden uzaklaştırdım. * * * — O heykeli yaptıktan sonra korkmaya başladım. Sebebini bilmiyorum, beni rahatsız eden bir yanı var. — Acaba Tanrı da böyle mi hissediyordur? — Bilmiyorum, tanıdığım hiç tanrı yok. Bildiğim; eserini tamamladıktan sonra senden kurtuluyor. Kendi başına var olmaya başlıyor. Sana ihtiyacı kalmıyor. * * * — O halde en cesur yaratıcı bizimki olmalı. En korkuncunu bile yaratmaktan, yaşatmaktan çekinmiyor. — Senin için en korkuncu, onun için değil. — Galiba öyle. Bana korkunç gelenleri yazmaya zorlanıyorum. Acı verecekmişim gibi geliyor. Yarattıklarımı sonsuz acıya layık görmüyorum. Her okunduğunda yeniden yaşanan bir acıya. — Bu abartı değil mi sence? Sonuçta yaptığın, harfleri dizmek, kelimeleri yan yana getirmek. * * * — Sen koyun musun? — Sen, olayın içine eden misin? Bütün mevzuu berbat ettin

Nasihat

Televizyonda gördüğün Her şeye özenme yavrum Katili gördün, katil oldun Azrail kesildin başımıza Yakından seyretme Gözlerin bozulur Ufka bakmalısın

Aşka Teğet

Seslendiğini duydum Geldim başka âlemden Geziyoruz İstanbul’u Eski model arabayla Teypte Ahmet Kaya Can Yücel’den söylüyor “ Sen miydin o Yalnızlığım mıydı yoksa? ” "Şimdi ne yapıyoruz" sorusu. Bilmiyorum, gidelim diyorum yol nereye götürürse. “ ne kadar rezil olursak o kadar iyi ” Kimsede yaprak kıpırdamıyor. Hatırımda o gece En pahalı temas Bir gecelik aşk Eski tanışla Sonradan aklıma geldi Fakir bir muhabbetti Çok düşük bütçeli