Şairin sözde şiiri şöyle başlıyor. "Bir kadını ortadan ikiye böl..." Bu korkunç mısrayı okuyan birinin şiir okuma isteğinin yitip gitmesi gerekmez mi. Herkes bilir, bir insanı ikiye bölerseniz ölür, geriye insan kalmaz. Bu iğrenç uyduruğun altına Cemal Süreya yazmak, internet evreninin çeşitli yerlerinde paylaşmak şairin kemiklerini sızım sızım sızlatıyordur. Uyduruk şöyle sürüyor: "Yarısı annedir, Yarısı çocuk, Yarısı sevgili Yarısı aşk..." Ortadan ikiye bölününce bereketi artmış. İlköğretim birinci sınıfta, altı veya yedi yaşında öğrendiğimiz matematiksel gerçeklik, bir tamın iki yarım ettiğidir. Burada dört yarım ediyor. Şair bu, matematiksel gerçekliği yıkar geçer, öyle düşünmüş uyduruk üretici bokyedibaşılar. Peki, ikiye böldük, dört yarım etti, bu yarımlar neler: Anne, çocuk, sevgili, aşk... Ezogelin çorbası tarifini okusanız bundan daha şiirsel geleceğini kolaylıkla iddia edebilirim. Deneyelim: "1 su bardağı kırmızı mercimek 1 tatlı kaşığı pi