"Kien, yumrukların yazdıkları kahramanlık destanlarının etkisiyle büyümeye başladıklarını gördü. Bu yumruklar, ait oldukları adamdan da büyüktüler. Çok geçmeden bütün odayı doldurdular. Üstlerindeki kızıl kıllar da bu tempoyla orantılı olarak büyüyor ve kıvrak hareketlerle kitapların tozunu alıyordu. Yumruklar öbür odaya geçerek ansızın yatağında beliren Therese’yi ezdiler. Etek, onların baskısıyla ve büyük gürültülerle parça parça oldu. Kien, bir an için canlanan bir sesle: “Yaşamak güzel şey!” diye bağırdı. Kendisi öylesine önemsiz ve zayıftı ki, hiçbir şeyden korkmasına gerek yoktu. Ne olur ne olmaz diye her zaman olduğundan daha az yer kaplamaya çalıştı. Gövdesi, üstünde yattığı çarşaf kadar incelmişti. Dünyadaki yumrukların hiçbiri ona bir şey yapamazdı."
Elias Canetti, Körleşme, s.144
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
Eflatun Solmaz - Köle
Ya salağa yatarsın. Ya nereye yatarsan yat, salaksın. Dostluklar ısınıyor içimde, transistörler gibi... Zorunlulukların ve arzuların dilek...
-
Sümbülzade Vehbi, 18.yüzyılda yaşamış bir şahsiyet. Tevatür odur ki bir gün padişahın huzuruna çağırılır. Hiç işi gücü olmayan, durduk yere ...
-
Rapunzel dendiği zaman gözümüzün önüne, upuzun saçlarını kuleden aşağıya sarkıtmış bir genç bir kız imgesi gelir. Ben de bu yazımda o saçla...
-
Browne, 1632 Ocağı'nda Felemenk'te ikamet ettiği ve insan bedeninin sırları konusuna her zamankinden daha fazla yoğunlaştığı bir dö...