Çağlar Simsoy - Sakızçalar

Çağlar Simsoy - Sakızçalar

"Celal’in her durumdan ucuz kurtulamadığını, dayaktan payını bolca aldığını biliyorum. Tek çocuk olmanın dezavantajı, yenecek dayağı paylaşamamak."

online okumak tıkla

indirmek için tıkla  


"Yakındaki evlerden birinden bir kız çocuğunun ağlaması, bir kadının bağırması geliyor. Dayaktan nefret ediyorum. Üstüme gelen kim olursa ömür boyu konuşmamak istiyorum. Canımın yanması sorun değil. Mahallede güreşirken, kavga ederken birbirimizin canını daha çok yaktığımız olur. Şimdi şu kızı döven kadından da nefret ediyorum. Elimden gelse ben de onu döverim."

*

Paketi alıyor. Biz de maceralarımızı ballandıra ballandıra anlatıyoruz. Benim için işin tadı kaçtı. Neredeyse yakalanacaktım ve o can çekişen kedinin aklıma gelmesine engel olamıyorum. Bir daha yapmak istemiyorum. Son sakızların da şekerlerini tüketip atıyor, mahalleye dönüyoruz. Şahin’le bizim mahalleye dönüşümüz arasında anca yarım saat dakika vardır. Olay çoktan yayılmış. Şahin’e soruyoruz:

“Hani söylemeyecektin, yemin etmiştin.”

“Ben içimden tövbe tövbe dedim.”

Çağlar Simsoy - Masallar

online okumak için tıklayın

indirmek için tıklayın


Bir varmış bir yokmuş
âlemin çivisi çıkmış
yerine takarken duvar yıkılmış
yenisini yaparken temel çökmüş
baştan kazarken sel olmuş.
Bozulmaya meraklı bu düzenden
nice hükümdarlar gelip geçmiş.
Bedenler farklı imiş ama
ecel elbisesini yine de dikmiş.
İsteyen de giymiş istemeyen de
mert de giymiş namert de.
Cücesine heybetli, keline sırma saçlı
körüne badem gözlü denmiş.
Yalan dilden dile dolaşmış
adı tarih olmuş.
Söyleyen bildiği gibi anlatmış
dinleyen duymak istediği gibi anlamış.

Eflatun Solmaz - Köle

  Ya salağa yatarsın. Ya nereye yatarsan yat, salaksın. Dostluklar ısınıyor içimde, transistörler gibi... Zorunlulukların ve arzuların dilek...