Bin
Binlerce kez uyandım
ne bitmez yolculukmuş
binlerce yol
binlerce
yitirircesine
zorlarken aklımı
dinmek bilmeyen
sayısız sesten
anladığım:
uyan
ey uyuyamayan
kaybolmuştu
kelimeler bile..
sarhoş bir beynin,
ücra hücresinde,
yol alıyordum.
sonsuz...
ışıklara doğru
öğrenemedim gitti
yaşamayı.
olsa öğrenirdim.
yaşadığım...
hep rüyaydı.
bin...
binlerce kez uyandım
laf aramızda
yasak meyve yokmuş.
yediğim...
meyve değildi
ordan anladım
resimleri vardı kafamda
kasap dükkanında
sergilenen bedenlerin
bütün incir ağaçları
yapraklarını verse
yine de örtemem
ayıp yerlerini
öğrendiklerimin
bıraktıkları yerde
bulsunlar diye
bekledim... unuttular
orda topladım
hakikatin besinini.
o anki halim,
ne gülünçtür kim bilir.
bir hayal
gerçeği ararsa
ne bulabilir
cevap sürpriz değil
bilinir...
.