Ana içeriğe atla

Dağ Başını Duman Almış


Dağ başını duman almış
Gümüş dere durmaz akar
Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar

Önce, 2000’li yılların ilk yarısında piyasaya sürülmüş olan “Cola Turka” için yapılmış bir reklam kampanyasını hatırlatmak istiyorum. İlk reklam filminde Chevy Chase gibi bir isim kullanılmıştı. Bekleneceği üzere, “cola”ya değil “Turka”ya vurgu yapılmıştı. “Türk’e özgü” figürler serpiştirildiği reklam filminde, koladan içenler “Türk gibi” hareket etmeye başlıyordu.

En dikkate değer sahnelerden birinde, yemek masasında bir Amerikan ailesi görülür. Kolalarından birer yudum aldıktan sonra hep bir ağızdan Gençlik Marşı’nı söylemeye başlarlar.

Peki, “Türk’e özgü” zannedilen bu marşın menşeinin İsveç olduğunu biliyor muydunuz? Asıl ismi “Tre Trallande Jamtor” olan şarkının bestecisi, 1864-1937 yılları arasında yaşamış Felix Körling’tir. 1904 yılında bestelenmiş, Selim Sırrı Tarcan tarafından ithal edilmiş ve Ali Ulvi (Elöve) Bey tarafından 1915’te güftesi yazılmıştır. Atatürk’ün de şarkıyı çok sevdiği ve Samsun’a giderken vapur güvertesinde arkadaşlarıyla birlikte söylediği rivayet edilir. Kaynağını bilememekle ve sahihliğinden emin olamamakla birlikte Atatürk’ün şu sözünü de aktarma gereği duyuyorum: “Anadolu’nun dağ başlarını, tekerleklerine çuval doldurduğumuz kırık-dökük otomobillerle aşarken bu marşı, yanımda bulunanlara söylemeyi adet edinmiştim”.

1938 yılında düzenlenen bir yasayla 19 Mayıs, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kabul edilmiş ve marşı da Gençlik Marşı olmuştur.

Ayrıca Gençlik Marşı için, 70’li yıllarda zirve dönemini yaşamış, “yabancı” şarkılara Türkçe sözler yazma (kimi başarılı olup hala kendini dileten, kimiyse geçmişimize kâbus gibi çöken aranjman) geleneğinin ilk örneklerindendir de diyebiliriz.

Kültür, tabiatı gereği kelebek misali dolaşmaktadır. Bu nedenle doğduğu yerin çok ötesinde büyüyüp serpilmektedir. Anavatanı farklı olsa da, aradan geçen bir asırlık zamandan sonra “Gençlik Marşı” için gönül rahatlığıyla “bizimdir” diyebiliriz. Bir konuda sizi yanıltmış olmayı istemem. “Bizim” demekle, alıp kullanmak istediğinizde, Türkiye’de yayın haklarını elinde bulunduran firmaya telif ödemekten kurtulamıyorsunuz çünkü.