– Esprilerim yandı sandım bir an, onlar sağlam kalmış. Sanırım kozmosta siz kayıkçının sandalına bindikten sonra da kalacak efenim.
– Valla ben o balıkçıya üç kuruş versem ne istersem onu yaptırırım. İpne parasız almıyor.
– Fazladan para verin bari boğaz turu attırsın. Bol bol bozukluk sokun kıçınıza efenim.
– Efendim g*t değil o göz yanlış bilgilendirmişler sizi. Ya da işinize geldiği gibi anlamışınız. Göze para koyuyoruz.
– Tamam da göz ne kadar para alır ki? Öteki öyle mi ya!
– Siz baya baya çeyizinizle gideceksiniz.
– E her aradığımı bulamam ki orada.
– Tabi baya bi' para almak lazım.
– Kefen parası deniyor ya.
– Zaten ***bank domuz kumbara yerine sizi kullanacakmış bundan gayri.
...
– Beni bırakın, gidersem sizin değilim, gelirsem s*ksinler.
– Bence büyük konuşmayın.
– Bayrağı nereye koyayım?
– Bence yakın bir yere koyun, daha çok lazım olur.
– Altıma koyayım bari de çalınmasın.
– Kayıkçıya verirsiniz belki, kim bilir?
– Siz hala yanlış fikri savunuyorsunuz. G*te bir şey koymayacağız efendim, göze koyacağız. O kayıkçı sizi öyle görse karşıya geçirir mi acaba?
– Dedim ya efenim, yine başa döndük. Göz içine ne sığar ki.
– Bumerang etkisi bu. Olur mu efendim, biraz felsefi açıdan bakınız. Gözün içine bütün dünya sığar. Şu zamana kadar ne gördüyseniz gözünüze sığdı hepsi.
– O bakımdan hiç sıkıntınız olmasın.
– Yoksa siz öyle yapmadınız mı?
– Çıkmayana bakmıyorum ben efenim.
– Valla ben o balıkçıya üç kuruş versem ne istersem onu yaptırırım. İpne parasız almıyor.
– Fazladan para verin bari boğaz turu attırsın. Bol bol bozukluk sokun kıçınıza efenim.
– Efendim g*t değil o göz yanlış bilgilendirmişler sizi. Ya da işinize geldiği gibi anlamışınız. Göze para koyuyoruz.
– Tamam da göz ne kadar para alır ki? Öteki öyle mi ya!
– Siz baya baya çeyizinizle gideceksiniz.
– E her aradığımı bulamam ki orada.
– Tabi baya bi' para almak lazım.
– Kefen parası deniyor ya.
– Zaten ***bank domuz kumbara yerine sizi kullanacakmış bundan gayri.
...
– Beni bırakın, gidersem sizin değilim, gelirsem s*ksinler.
– Bence büyük konuşmayın.
– Bayrağı nereye koyayım?
– Bence yakın bir yere koyun, daha çok lazım olur.
– Altıma koyayım bari de çalınmasın.
– Kayıkçıya verirsiniz belki, kim bilir?
– Siz hala yanlış fikri savunuyorsunuz. G*te bir şey koymayacağız efendim, göze koyacağız. O kayıkçı sizi öyle görse karşıya geçirir mi acaba?
– Dedim ya efenim, yine başa döndük. Göz içine ne sığar ki.
– Bumerang etkisi bu. Olur mu efendim, biraz felsefi açıdan bakınız. Gözün içine bütün dünya sığar. Şu zamana kadar ne gördüyseniz gözünüze sığdı hepsi.
– O bakımdan hiç sıkıntınız olmasın.
– Yoksa siz öyle yapmadınız mı?
– Çıkmayana bakmıyorum ben efenim.