Güzeller güzeli mayıs ayını yeni sayımızla selamlıyoruz.
Fanzin hazırlanırken seçim yarışı başlamıştı.
Son 20 yılda, yerel, genel, referandum derken tam 13 kez seçime gitmişiz. En azından iki ay öncesinden gürültü patırtısı başlamış olsa iki yılımız seçimleri konuşmakla, tartışmakla, izlemekle, okumakla geçmiş demektir. “Yüce millet” olarak seçmeyi pek seviyoruz. Seviyoruz da neyi seçiyoruz?
Kim(ler)i seçersek seçelim, yönetime katılmamayı seçiyoruz. Yasama ve yürütmede biz yokuz. Neden? Seçtiklerimiz bizden daha yetenekli, akıllı, kültürlü, bilgili, yetkin değiller. Öyleyse neden bir avuç insanın bizi temsil edeceğine inanıyoruz? Demokrasinin karikatürü olan temsili demokrasinin sonu çoktan geldi. Farkına varmamız için bakıp görmemiz yeterli. Çağımızın olanaklarıyla doğrudan demokrasinin yollarını aramamız gerekiyor. Seçime değil, yönetime katılmak zorundayız.
Geleceğimizi, ne kadar güvenilir bulursak bulalım, başkalarının ellerine bırakamayız.
pdf olarak indirmek için tıklayın.
facebook
twitter
Eski sayılara ulaşmak için tıklayın.
Eflatun Solmaz - Bohem
yanlış anlıyorum diye bağıran salak bir bakış deler içimi hangi işe el atsam çıraklıktan ustalığa bir yalnızlık ki açlık sınırında yazmak ...
-
Sümbülzade Vehbi, 18.yüzyılda yaşamış bir şahsiyet. Tevatür odur ki bir gün padişahın huzuruna çağırılır. Hiç işi gücü olmayan, durduk yere ...
-
Rapunzel dendiği zaman gözümüzün önüne, upuzun saçlarını kuleden aşağıya sarkıtmış bir genç bir kız imgesi gelir. Ben de bu yazımda o saçla...
-
Browne, 1632 Ocağı'nda Felemenk'te ikamet ettiği ve insan bedeninin sırları konusuna her zamankinden daha fazla yoğunlaştığı bir dö...