Ana içeriğe atla

Ondan Sonrası

Çıktım tavan arasına, bir kırık sandık buldum.
Açtım baktım içinde bir kırık altın.

Almayacaktım  ama aldım
                Sarıdır diye
Ordan gittim İstanbul’a, bir kâse yoğurt aldım
                Durudur diye
Dokuz yüz doksan dokuz testi su kattım
                Koyudur diye
Sultan Ahmet minarelerini belime soktum
                Borudur diye
Tophane güllelerini cebime doldurdum
                Darıdır diye
Nacağı aldım Kapalı-Çarşıya daldım
                Korudur diye
Akdeniz’e girdim
                Kıyıdır diye
Ortasına bastım
                Kurudur diye
Selimiye Camisinin duvarına dayandım
                Yalıdır diye
Ahır-Dağı’na bir tekme vurdum
                Geri dur diye
Bir atım vardı, satıcı oldum, almadılar
                Dorudur diye
Üçlük beşlik verdiler beğenmedim
                İridir diye
Sade Osmanlı lirası verdiler almadım
                Sarıdır diye
Beni aldılar tımarhaneye götürdüler
                Delidir diye
İki adam geldi şahitlik etti
                Veli oğlu velidir diye
Tımarhaneyi dürdüm katladım sırtladım
                Halıdır diye
Beş on sopa vurdular
                Yeridir diye
Beni padişaha bildirdiler
                Delidir diye
Padişahtan ferman çıktı
                Bırakın, onun eski huyudur diye
Fermanı aldım, cadde boyu gidiyordum
Bir kancık eşek gördüm peşine takıldım
                Karıdır diye
Eşek bana bir tekme vurdu
                Geri dur diye…

Pertev Naili Boratav
Zaman Zaman İçinde
İmge Yayınları