Ana içeriğe atla

Hayat Pınarı

Kolumdan sürükleye sürükleye
Getirdi beni birisi
Tuvalete gidemez
Bir başına kendisi

Bak dedi, "teşekkür et bana
Hangi yoldaşın sana
Böylesi nimet bahşetti
Akan suyu seyre daldın
Bu su akar ama neye yarar
Bir yudum alanı yaşadığı kadar
Tazelendirir
Kana kana içelim diye
Geldik işte suyun başına
Ömrümüze katacağımızın yanında
İmparatorluklar mevsim
Çınarlar süs bitkisi kalacak

Bir kuş şakıması işittim
Kaldırdım başımı göremedim
Öyle sıktı ki ağaçlar
Güneş yere değmiyordu
Yapraklar yemyeşil
Yapraklar kıpır kıpır
Hayat dolu

Sonra baktım arkadaşımın yüzüne
Âna kadar geçirdiği ömrüne
"Yapma" dedim, "yazık etme bana
Bildim ya hikmetini
Değdirmem dudaklarımı
İçim kavrulsa da bu suya"

Duyunca sözlerimi ‘yoldaşım’
Şaşkınlıktan donakaldı
Nankörlüğüme nice küfretse
Yine de azdı
"Keşke" dedi, "yanımda
Bir başkası olsaydı
Hediyem karşısında sarhoş
Boynuma sarılırdı

Dedim,
"Saadeti de acıyı da tattım
Ömrüm oldukça tadacağım
Binlerce yıl diyorsun
Bu toz toprağın içinde
Nasıl yuvarlanacağım
Hiç mi insafın yok senin
Evrene karışmaya hasrete
Sürükle bedenini asırlarca diyesin"

Bu sözlerimden sonra
Hiddetinden soluksuz
Kükreyiverdi suratıma

Aptal!
Yaşamın ötesinde
Karanlık bile yok
Bu mudur istediğin
Kavuşmayı beklediğin

Öyle bir sesle çıkıştı ki
Ormanın dahi huzuru kaçtı
Bir kuş sürüsü havalandı
Dalların arasından gördüm
Gölge gibi uzaklaştı
Sonra her yer sessizleşti
Yapraklar bile fısıldaşmayı kesti

"Gel" dedim, "vazgeç sen de
Pişmanlığı uzun bu sevdadan
Uyanalım nihayetinde
Kâbusa dönüşen bu rüyadan
Ömür ömre eklendikçe
Dil keçe, ten kösele
Her nimet lanet olur
Uzadıkça hayatın, taşlaşacaksın
Şimdi medet umduğun bu suya
İnim inim yalvaracaksın
Seni zerre zerre götürsün
Aşındırsın, toprağa dönüştürsün"

Ne dediysem dinletemedim
Kabarmış, dalgalanmış susuzluğu
Tereddüt ettirecek kadar bile
Ne çare, dindiremedim

Eğildi suyun kenarına
Uzattı boynunu
Değdirdi dudaklarını suya
Atıldım ben de hemen
Tuttum gafilin başını
İyice dibe daldırdım

Vücudunu geri çekti olmadı
Debelendi, debelendi
Bir süre daha direndi
Sonra canını terk etti

Çektim ayaklarından çıkardım
Sardım kollarımla ıslak bedeni
İç geçirdim bağırdım
Saatlerce ağladım
Sesim kısılmış, yorgun
Gün batarken bayıldım

Yeni günün ışınları
Sonra gözümü açtım
Su bildiği gibi çağlamakta
Kuş cıvıltıları, yaprak hışırtıları
Yanı başımda soğumuş, kaskatı
Yoldaşımın cesedi

Dizlerimde doğruldum
Yoldaşımın alnına
Vedamı kondurdum
Çevire çevire iteledim
Hayat pınarının suyuna
Geldiğim yoldan döndüm
Kalan hayatımı yaşamaya