"Başçavuş bir şey söylemeden kollarını açtı, omuzlarını silkti. Dudaklarını sıkıp gözlerini kapadı. Yüzü kör, sağır, terbiyeli, kurnaz bir anlatım aldı. Bu, uzun süre o kokmuş eski bürolarda çalışanların edindikleri bir anlatımdı. Bu yerlerde sıkı dillilik, duygusuzluk, itaat, alçaklık biçimini almıştı."
Ivo Andriç, Drina Köprüsü
Eflatun Solmaz - Köle
Ya salağa yatarsın. Ya nereye yatarsan yat, salaksın. Dostluklar ısınıyor içimde, transistörler gibi... Zorunlulukların ve arzuların dilek...
-
Sümbülzade Vehbi, 18.yüzyılda yaşamış bir şahsiyet. Tevatür odur ki bir gün padişahın huzuruna çağırılır. Hiç işi gücü olmayan, durduk yere ...
-
Rapunzel dendiği zaman gözümüzün önüne, upuzun saçlarını kuleden aşağıya sarkıtmış bir genç bir kız imgesi gelir. Ben de bu yazımda o saçla...
-
Browne, 1632 Ocağı'nda Felemenk'te ikamet ettiği ve insan bedeninin sırları konusuna her zamankinden daha fazla yoğunlaştığı bir dö...