— Beni ne kadar çok tanıyorsun?
— İşime yarayacak kadar.
— Kazağım nasıl?
— Kazak işte.
- Rüyamda selâmın verildiğini duydum.
- Eee?
- Kızdım tabi. ‘Ben cenaze merasimi istemiyorum dedim onlara’ diye kızıyorum.
— Dünkü çatışmada elliden fazla kişi öldü.
— Tam olarak kaş kişi?
— Yedi yüz yetmiş altı.
— Önce karnımın doymasına bakarım.
— Bir gün gelir o karın doymaz olur.
— Hep bir deprem bekliyoruz ve geliyor.
— Sonrasıysa acı bir sakinlik.
— Aslında bir tek şeyden bahsediyorum.
— Nedir o abi?
— Sorduğun sorunun cevabından…
— Nedir işte o abi?
— Doğrusunu bildiğin halde yapmadığından suçlusun.
— Doğru nedir ki?
— Bırak lan şimdi şeytan diyalektiğini.
— Su bulanıksa peki?
— Görmek istediğin neyse, onu ara. Birlikte getirdiğinden hazzetmiyorsan, arzu ettiğinden de vazgeç. Değmez çünkü.
— Var ile yok arasında ne var?
— Sen.
— Kederli anne, seni öldüreyim mi?
— Hey, en sevdiğin şey, makarna yapıyorum.
— İşime yarayacak kadar.
* * *
— Kazağım nasıl?
— Kazak işte.
* * *
- Rüyamda selâmın verildiğini duydum.
- Eee?
- Kızdım tabi. ‘Ben cenaze merasimi istemiyorum dedim onlara’ diye kızıyorum.
* * *
— Dünkü çatışmada elliden fazla kişi öldü.
— Tam olarak kaş kişi?
— Yedi yüz yetmiş altı.
* * *
— Önce karnımın doymasına bakarım.
— Bir gün gelir o karın doymaz olur.
* * *
— Hep bir deprem bekliyoruz ve geliyor.
— Sonrasıysa acı bir sakinlik.
* * *
— Aslında bir tek şeyden bahsediyorum.
— Nedir o abi?
— Sorduğun sorunun cevabından…
— Nedir işte o abi?
* * *
— Doğrusunu bildiğin halde yapmadığından suçlusun.
— Doğru nedir ki?
— Bırak lan şimdi şeytan diyalektiğini.
— Su bulanıksa peki?
— Görmek istediğin neyse, onu ara. Birlikte getirdiğinden hazzetmiyorsan, arzu ettiğinden de vazgeç. Değmez çünkü.
* * *
— Var ile yok arasında ne var?
— Sen.
* * *
— Kederli anne, seni öldüreyim mi?
— Hey, en sevdiğin şey, makarna yapıyorum.