Ana içeriğe atla

Rapunzel'in Saçı Şehname'ye Uzanır

O saç bin yıllıktır, dünyanın her yerini dolaşmıştır. Kimin bu saçlar, kökü nerede. Ben de bu yazımda o saçın izine düştüm ve Rapunzel’den çok daha yaşlı olduğunu gördüm.

Önce masalı hatırlayalım:

Uuzun süre çocuk hasreti çektikten sonra muratlarına ermek üzere olan kar-kocayı rastlarız. Rapunzel’e hamile olan kadın, bir gün evinin penceresinden, komşu bahçedeki marullara1 aşermektedir. Bir cadı2 tarafından yetiştirilmiş olan marullar cezbedicidir. Koca çaresiz, gizlice bahçeye girer ve birkaç marul toplayıp karısına getirir. Tadını alınca marullara karşı isteği daha da artan kadın, talebini yineler. Adamcağız aynı girişimde bulunurken bu kez cadı tarafından yakalanır. Cadı, adamın canını affetmek ve istediği kadar marul almasına izin vermek karşılığında bir anlaşma önerir:

Doğacak çocuk, kendisine verilecektir.

Can derdine düşen adam, teklifi kabul etmek zorunda kalır.

Rapunzel doğar, büyür, "güzeller güzeli" bir çocuk olur. Cadı, on iki yaşına geldiğinde Rapunzel’i alır, ormanın ortasında, kapısı ve merdiveni olmayan bir kuleye hapseder. Kulenin dış dünyayla bağlantısı küçücük bir penceredir. Cadı içeriye girmek istediğinde seslenir:

Rapunzel, Rapunzel! Saçlarını sarkıt bana.3 

Rapunzel, ipek saçlarını uzatır, böylelikle cadı kuleye tırmanabilir. Birkaç yıl sonra oradan geçmekte olan bir prens tarafından fark edilir Rapunzel. Prens, cadının kullandığı yöntemle kuleye tırmanır. Gençler birbirini sever ve kaçmaya karar verirler. Cadı durumu fark edince, o güzelim saçları kökünden keser ve Rapunzel’i çöle götürür. Sonra prense kulede tuzak kurar. Prens, kuleye tırmandığında karşısında cadıyı görünce korkup kuleden aşağı atlar. Ölmez ama üzerine düştüğü dikenler yüzünden kör olur. Çaresizlik içinde dolaşırken yolu, Rapunzel’in yaşamakta olduğu çöle düşer. Bir biçimde yine birbirlerini bulurlar. Bu arada Rapunzel bir kız, bir erkek, ikiz çocuk sahibidir. Bu çocukların babalarının kim olduğuna dair masalda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Kavuşma anında Rapunzel’in gözyaşı, prensin gözlerine şifa olur ve prens eskisi gibi görmeye başlar. Sonra krallığa dönerler, mutlu yaşarlar.

Türkçesinde marul diye geçen bitkinin aslı adı campanula rapunculus’tur4. Almancada adı, Rapunzel-Glockenblume. Rapunzel’in esaretine neden olan bitki, aynı zamanda ona adını da vermektedir.

Ormanlar, çalılıklar, çayırlıklar, çorak yerlerde yetişir. En kuzeyi hariç Avrupa, Batı Suriye, Kuzey ve Kuzeybatı Afrika, Orta ve Güney Rusya, Kırım, İran sıklıkla görüldüğü yerlerdir. Türkiye’ninse daha çok kuzeyinde rastlanmaktadır. Yaygın ismi Rampion Bellflower’dır ve masalın İngilizce edisyonlarında karşımıza rampion olarak çıkar. Latince cins ismi campanula, çana benzemesinden dolayıdır. Özel ismi rapunculus ise, şalgam anlamına gelen rapa, küçüklük ifade eden ekle birleşerek küçük şalgam olarak karşılık bulur. Cinsin dünya üzerinde üç yüz kadar türü ve çok sayıda alt türü bulunmaktadır. Kök ve yapraklarından salata yapılır.

 

Cadıların, ejderhaların ve diğer bir takım “şer” unsurların –özellikle bakire– kızlara düşkünlüğü ve neden onları tutsak ettikleri, ayrı bir tartışma, inceleme konusudur. Bizi burada ilgilendiren, Rapunzel’in saçlarının nereden geldiği.

Grim Kardeşler Almanya’nın Hanau şehrinde doğdular (Jacob Ludwig Karl Grimm, 1785-1863; Wilhelm Karl Grimm 1786-1859). Alman dil ve edebiyatı üzerine önemli çalışmalarda bulundular. Özellikle Jacob Grimm, yapıtlarıyla bugün bile kendisinden yararlanılan üretken bir dilbilimci, araştırmacıdır. Rapunzel masalının da bulunduğu Kinder und Hausmärchen (1812-Children's and Household Tales, Çocuk ve Ev Masalları), erken dönem çalışmalarıdır6.

Derledikleri masallar, günümüzden tam iki asır önce yayınlanmış ve neredeyse bütün dünya dillerine çevrilmiş, filmlere, dizilere, piyeslere, bilgisayar oyunlarına konu olmuştur. Masalları, köy ve kasabaları dolaşarak, sohbetlere kulak misafiri olarak meydana getirdikleri söylense de çoğunun daha önceki yapıtlardan devşirildiği açıktır.

Şimdi şu güzel saçlara tutunup biraz daha geriye gidelim. Bakalım, bu saçlar nereye kadar uzanıyor.

Grimm Kardeşler’den iki yüzyıl geride, İtalya’dayız. Giambattista Basile (1575-1632), İtalyan şair ve masal derleyicisidir. Hazırladığı eseri Lo cunto de li cunti overo lo trattenemiento de peccerille (The Tale of Tales or Entertainment for Little Ones, Masalların Masalı veya Çocuklar İçin Eğlence) ölümünden iki yıl sonra yayınlanıyor. Napoli lehçesiyle yazılmış bu derleme içerisinde yer alan öykülerden birinin adı Petrosinella’dır. Burada cadı değil insan yiyen dişi dev vardır ve göz dikilen bitki maydanozdur. Bu bitki, Grim Kardeşler’in versiyonunda olduğu gibi ismini başkaraktere veriyor5. Aynı şekilde bahçedeki bitkiye karşılık doğacak çocuk talep ediliyor. Petrosinella kuleye hapsediliyor. Yine kulenin tepesine ulaşmak için tek araç, saçlar.

Giambattista Basile’in çalışmasından yaklaşık altmış yıl sonra yolumuz Fransa’ya düşüyor. Mademoiselle de La Force veya Charlotte-Rose de Caumont de La Force (1654–1724) ilginç yaşam öyküsüne sahip bir kadın. Onun kaleminde masalın adı Persinette oluyor (1697). İngilizce çevirisinin ismi Little Parsley yani Küçük Maydanoz. Söz konusu masal, Basile’in Petrosinella’sı ile pek az değişikliğe sahip.

Grimm Kardeşlerin Kinder und Hausmärchen’in ilk edisyonundan yirmi yıl önceye gidiyoruz. Yine Almanya’dayız. Friedrich Schultz (1762-1798), Kleine Romane’ı (Küçük Masallar) 1790’da yayımlıyor. Tahminler, Grimlerin esin kaynağının bu eser olduğu yönünde6.

Maria Tatar, Grim Kardeşler üzerine yaptığı çalışmasında, Christine de Pizan (1363–1430) tarafından yazılan Le Livre de la Cité des Dames (The Book of the City of Ladies, Hanımlar Şehri Kitabı) adlı eserini kaynak olarak gösteriyor. Pizan’ın kaynağınınsa Azize Barbara Efsanesi olduğunu söylüyor.

Efsaneye göre Azize Barbara, Nikomedya’da, bugünkü İzmit’te yaşayan varlıklı, putperest bir babanın, olağanüstü güzellikteki kızıdır. Bu eşsiz güzelliğe talip olup evlenme talebinde bulunacakların kızını elinden alacaklarından korkan adam, onu dış dünyadan korumak için bir kuleye kapatır. Azize Barbara zaman içinde Hıristiyanlık inancını benimser. Kendi inançlarına aykırı hareket ettiği gerekçesiyle babası tarafından öldürülür. Hikâyenin farklı bir anlatımında kuleye kapatılmasının sebebi güzelliği değil, Hıristiyanlığı kabul etmesidir.

Şimdi günümüzden bin yıl geriye gidiyoruz, İran’dayız. Firdevsi (ö.411/1020), yaklaşık 981 yılında yazmaya başladığı Şahname’yi ilaveler yaparak 1004 yılında tamamlıyor. Bambaşka bir anlatıda yine o tanıdık saçla karşılaşıyoruz:

3005 Zâl ona karşılık verdi, dedi ki: “Ey ay yüzlü güzel! Benden sana selam ve felekten de aferin olsun! Ben nice geceler gözlerimi Simâk yıldızına dikerek heyecan içinde, her kötülükten uzak olan Tanrı’ya, senin yüzünü gizlice bana göstermesi için yalvardım. Şimdi senin sesini işitmek, bu tatlı ve nazlı sözlerini duymakla sevinç içindeyim. Birleşmemiz için bir çare bul! Sen damda, ben sokakta… Böyle nasıl olur?” dedi. 

3010 Komutanın bu sözlerini işiten Rüdâbe hemen gece gibi kara saçlarını çözdü ve onları yeryüzünde hiç kimsenin görmediği, miskten yapılmış bir kement haline getirdi. Saçlar gerdanının üzerine tel tel ve bir yılan gibi kıvrım kıvrım dökülmüştü. Rüdâbe saçlarından yaptığı bu kemendi sarayın damından aşağıya kadar sarkıttı. Sonra ona damdan seslenerek: “Ey pehlivan oğlu pehlivan!” dedi. “Haydi, kemerini bağla, aslan gibi göğsünü açıp padişahlara yaraşan pençelerini uzatarak şu saçlarımın ucundan tut! Onlar senin emrine hazırdır.” 7

Fakat Zâl, Rudabe’nin bu teklifi uygun bulmuyor ve kölesinin elinden bir kement alarak hedefine ulaşıyor.

Saçların sevgiliye ulaşmada araç olarak kullanılması efsanesi, belki de çok daha eskilere dayanıyordur. 


1 Marul, masalın aslındaki bitkiyi tam karşılamıyor. Rampion, campanula rapunculus, frenk salatası dediğimiz bir bitki.

2 Büyücü kadın. Alm: Zauberin, İng: Enchantress

3 Rapunzel, Rapunzel, Laß mir dein Haar herunter”, “Rapunzel, Rapunzel, Let down your hair to me.

4 Taksonomisi şöyle: Alem, plantae; alt-alem, tracheobionta; bölüm, magnoliophyta; sınıf, magnoliopsida; alt-sınıf, asteridae; familya, campanulaceae; cins, campanula; tür, campanula rapunculus. / Turkish Plants Data Service

5 İlk edisyon 1812, son edisyon 1857 tarihindedir.

6 Bu eser, Cindirella (Külkedisi) masalının da muhtemel kaynağıdır.

7 Firdevsi, Şahname, Çev: Necati Lugal, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2009, s.176