Uyduruklarla Savaş (Vol. 5)
Şairin sözde şiiri şöyle başlıyor:
"Bir kadını ortadan ikiye böl..."

Bu korkunç satırı okuyan birinin şiir okuma isteğinin yitip gitmesi gerekmez mi. Şairi kim olursa olsun, bir şiir kitabında böyle bir dize varsa, o kitabın yeri çöptür. Herkes bilir, bir insanı ikiye bölerseniz ölür, geriye insan kalmaz. Bu iğrenç uyduruğun altına Cemal Süreya yazmak, internet evreninin çeşitli yerlerinde paylaşmak, şairin kemiklerini sızım sızım sızlatıyordur. Uyduruk şöyle sürüyor:
"Yarısı annedir,
Yarısı çocuk,
Yarısı sevgili
Yarısı aşk..."
Görüldüğü gibi ikiye bölününce bereketi artmış. Öğretim hayatımızın ilk yıllarında öğrendiğimiz matematiksel gerçeklik, bir tamın iki yarım ettiğidir. Bu uydurukta dört yarım ediyor. Büyük bir şairseniz matematiksel gerçeklikler bile kaleminizin gücü altında bükülür, değişir, öyle düşünmüş olmalı uyduruk üretici bokyedibaşılar.
İkiye böldük, dört yarım etti. Bu yarımlar neler: Anne, çocuk, sevgili, aşk... Ezogelin çorbası tarifini okusanız bundan daha şiirsel geleceğini kolaylıkla iddia edebilirim. Deneyelim:
"1 su bardağı kırmızı mercimek
1 tatlı kaşığı pirinç
1 tatlı kaşığı bulgur
2 çay kaşığı pul biber"
Söz konusu uyduruğa şiir diyorsanız, bu tarife de kolaylıkla şiir diyebilirsiniz. Aynı şablonu kullanarak çeşitli şiirler yazabilirsiniz. Örnek:
"Bir pideyi ortadan ikiye böl
Yarısı kıymalı
Yarısı kaşarlı
Yarısı yolluk
Yarısı özgürlük..."
Çok kötü de olmadı. Altına rezil olmamak için kendi adınızı yazmayın yeter. Namlı bir şair ismini ekleyin ki uyduruğunuzu paylaşanlar rezil olsun.
Cemal Süreya'nın matematik bilmez mi. En azından basit işlemleri zırvalamaya gerek görmeden yapabilir. Şiirinden bir alıntıyla bunu kanıtlayalım:
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük" (1954)
Bir diğer şiiri:
Ünlü ve saygıdeğer
Bir de Türkçe öğrense
Altı eder” (26 Mayıs 1973)
Gelelim uyduruğun ikinci kıtasına:
"duyanlar bunu bilmez,
görenler anlamaz bunu
yarısı rivayettir,
yarısı gece."
Böl böl çoğalıyor. Burada iki yarımımız daha oldu, etti altı yarım. Duyanlar neyi bilmiyor, görenler neyi anlamıyor bilemiyoruz. Dört yarımın nasıl bir tam ettiğini ya da altı yarımın neden üç etmediğini olabilir. Sormak gerek, birileri anlamadığına mı şiir diyor. Şurası kesin, bu uyduruğu şiir diye paylaşan, asla şiirden anlamıyor.
Şu zırvaya şiir demeye utanmak gerekirken, altına namlı bir şairin adını yazmak utanç verici. Ne acı, en çok paylaşılan uyduruk bile olabilir. Özellikle Anneler Günü’nde, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde mutlaka bir yerlerde karşınıza çıkar.
Şaire, şiire, edebiyata ve kadına küfürdür.