Ana içeriğe atla

The Sunset Limited - Tommy Lee Jones


You give up the World
line by line.

(Dünyadan satır satır vazgeçersin.)

Oyuncu kadrosu en az filmlerden biri. Sadece iki kişiden, Samuel L. Jackson (Siyah) ve Tommy Lee Jones (Beyaz), oluşuyor. Film formatında bir tiyatro oyunu diyebiliriz. Yanlış olmayacaktır, çünkü Cormac McCarthy’nin aynı isimli oyunundan sinemaya uyarlanmış. Aksiyonu, havaya uçan arabalarda, patlayan silahlarda, kırılan kemiklerde arayanlar, tek planlık bu filmdeki "şiddeti" göremeyeceklerdir. Doksan bir dakikalık film tek odalık bir banliyö dairesinde geçiyor. Karakterlerimizin ismi yok. Ten renklerinden dolayı biri “Siyah” diğeri “Beyaz”dır. Siyah, diğerine profesör diye hitap etmektedir. Senaryonun temelini iki farklı inanç ve dünya görüşüne sahip bu iki insanın diyalogları oluşturmaktadır.

Siyah, intihar etmek için kendini tren raylarına atmak üzere olan Beyaz’ı engellemiş ve evine getirmiştir. Mutfağın da içinde bulunduğu o tek odalık evde, masa başında karşılıklı otururken görürüz ilk defa onları. Masanın üzerinde kalem, küçük bir not defteri, üzerinde gözlük duran bir gazete ve bir de İncil durmaktadır.

Beyaz her türlü inancını tüketmiş, yaşamını sonlandırmak isteyen bir entelektüeldir. Siyah ise hapishaneye girip çıkmış, hapishanede inancını bulmuş, o inanca sarılmış, yalnız yaşayan bir adamdır. Beyaz, gitmek istemektedir. Sadece o odadan değil, evrenden de çıkmak istemektedir. Siyah, sohbet ederek, ısrar ederek Beyaz’ı sadece odada tutmaya çalışmaz, onu hayatta da tutmaya çalışır. Çünkü Beyaz’ın o evden çıktıktan artık olmayacağını bilir.

Konuşma ilerledikçe, birbirlerinin neredeyse tamamen zıttı iki bakışın tartışmalarına tanık oluruz. Mesele sadece inanç değildir. Farklı görmektir, farklı hissediştir ve farklı neticelere varıştır. Öyle sürükleyici bir tempoda ilerler ki konuşmalar, tahterevallide devinen iki ihtiyar görürüz adeta.

Tartışmanın doruk noktasında konuşulanları ya daha önce hiç düşünmemişizdir (bu grup zaten ilk yarım saatte sıkılıp filmi izlemeyi bırakacağından veya uyuklamaya başlayacağından konumuz dışında kalmaktadır) ya da kendimize söylemekten, kabullenmekten kaçınmışızdır.

The Sunset Limited etkileyici bir film. Eğer filmin sizi içine almasına izin vermişseniz, bittikten sonra kendinizi toparlamak için biraz zamana ihtiyacınız olacaktır. Sonrasında, kim bilir, farklı bir gerçekliğe gözünüz açılır ve bedenlerini güçlükle uzamda sürükleyen, varlıklarını nadiren sezebildiğiniz “Beyaz”larla, inandıklarının sizi aydınlığa çıkaracağını iddia eden “Siyah”ların dünyasında yaşadığınızı görürsünüz. Belki de kendi renginizin, var oluşu tereddütle yaşayan, çirkin bir gri olduğunu fark edersiniz.

Hangi renk olduğunuzun ne yazık ki sonuca etkisi yoktur.