Bakıyorum çevreme göremiyorum.
Kör noktada değilse ölüm, benden uzak.
Olasıdır ki arkadan saldıracak.
On sekizinde kucağında can veren çocuğuna ağlayan annenin fotoğrafı yok. Ben biliyorum. Dramatik hale getirmek derdinde değilim. Bir insanın iflas etmiş bedenini daha çok acı çeksin diye neden sürükleyeyim? Yeniden yaratmaktır işim. Ölümün aldıklarına yeniden hayat vermek isterim. Beklenmedik bir anda çalan telefonda, dört harflik bir açıklamadır; "öldü". Geriye artık anlamsız bir yığın haline gelen bedenden kurtulmak kalır.
Ölümün tadı, başkasının ölümüdür.
Neyse…
Söz bitsin saz başlasın
Hayat devam ediyor.
Eflatun Solmaz - Köle
Ya salağa yatarsın. Ya nereye yatarsan yat, salaksın. Dostluklar ısınıyor içimde, transistörler gibi... Zorunlulukların ve arzuların dilek...
-
Sümbülzade Vehbi, 18.yüzyılda yaşamış bir şahsiyet. Tevatür odur ki bir gün padişahın huzuruna çağırılır. Hiç işi gücü olmayan, durduk yere ...
-
Rapunzel dendiği zaman gözümüzün önüne, upuzun saçlarını kuleden aşağıya sarkıtmış bir genç bir kız imgesi gelir. Ben de bu yazımda o saçla...
-
Browne, 1632 Ocağı'nda Felemenk'te ikamet ettiği ve insan bedeninin sırları konusuna her zamankinden daha fazla yoğunlaştığı bir dö...